Giresun Kalesi: Giresun kalesi kentin kuzeyindeki yarım adanın kente hakim tepesi üzerinde yer almaktadır. Kalenin günümüze kadar gelebilen kalıntıları merkez kule ve ona bağlı güneydeki sur duvarlarıdır. Sur duvarlarının tabanındaki dikdörtgen büyük blok taşlardan yapılmış bölümü, surların ve kalenin Helenistik ve Roma Dönemine kadar gittiği izlenimini vermektedir.
Antik kaynaklarda "Bronz Duvarlı Kale" olarak anlatılan Giresun kalesi,muhtemelen Pontus Kralı Pharnakes-1 zamanında yapılmıştır. Trabzon Rum İmparatorluğunun 1300'lü yıllarda Türklere karşı en son sınır kalelerinden birisidir. Bu nedenle 1301 yıllarında Trabzon Rum İmparatoru Alexius-II tarafından tamir ettirilmiştir. Kalenin denize hakim oluşu ve ticaret yollarının birleştiği noktada bulunuşu kıyı kontrollü amaçlı askeri bir yapı olduğunu göstermektedir.
Giresun Adası: Karadeniz'in tek adası olan Giresun Adası kıyıdan bir mil açıkta yer almaktadır. 40.000 metrekare alana sahip olan ada, Aksu şenliklerinde ve yaz aylarında özel seferlerle ziyaret edilmektedir.
Kufa Kuyusu Suyu: Pontus devrinde ziyaretgah olarak kullanıldığı söylenen kufa kuyusu, kalenin kuzeye bakan cephesinin eteklerinde, yeni açılan yolun kenarındadır.
Meryem Ana: Eski lonca üzerinde,Hıristiyanlığın bölgemizde yeni yayılmaya başladığı yıllarda yapılmış olan kaya gömütüdür. Meryem Ana, gizli geçitle Kufa Kuyusu'na açıldığı ayrıca tapınağın üç katlı olduğu ve şifahane olarak kullanıldığı söylenir.
Gogora Kilisesi: Hacı Hüseyin Mahallesi'nde bulunan ve XVIII yüzyılından kalma bir Rum kilisesi özgün mimarisi ile dikkat çeker.
Katolik Kilisesi: Yine Çınarlar Mahallesi'nde XVIII asırda yapıldığı sanılan eski bir kilise olup, bugün çocuk kütüphanesi olarak kullanılmaktadır.
Kümbet Yaylası: Giresun'un 52 km. güneyinde Dereli İlçe sınırlarındadır. Dereli ilçesine kadar 30 km. yol asfalt, Dereli-Kümbet Yaylası arası 22 km. ham toprak yol olup, yaz aylarında dolmuşlarla gidilebilir. Kümbet yayla gezisi gidiş İkisu, dönüş Güdül üzerinden yapılırsa, çok güzel manzaralar görülebilir. Yaylada 10 yataklı bir otel bulunmaktadır. Temel ihtiyaçlar yayladan karşılanabilir. Kümbet yaylasının bir Km. kuzeyinde orman içinde Salon çayırı mevkiinde, Orman işletmesi kamp tesislerinden yararlanılabilir.
Kale Cami: Üzerindeki mevcut iki kitabelerden ilk caminin Dizdar Zade Emetullah tarafından 1830 yılında, bugünkü cami ise Sarı Mahmut Zade El Naci Mustafa Efendi tarafından 1329-1330 (Miladi 1913-1914) yıllarında inşa edildiği anlaşılmaktadır.
Seyyit Vakkas Türbesi: Kapu Mahallesi'nde bulunan 19. yy.dan kalma bir türbedir. Fatih Sultan Mehmet zamanında büyük yararlılıklar gösteren ve bir çatışma sırasında şehit düşen uç beyi Seyyit Vakkas'a aittir. Kendisi 15.yy.da yaşamış olmasına rağmen türbesi 19. yy.da yaptırılmıştır.
Millet Bahçesi Kapısı: "Memleket Bahçesi" namı altında ve 1900 (H. 1318) yılında zamanın kaymakamı Münir Ziya ve Belediye Başkanı Kaptan Yorgi Paşa tarafından eski valilerden Kadri Bey ve Sırrı Paşa'nın anılarına yaptırıldığı anlaşılmaktadır.
Ticaret Lisesi ve Kapısı: 1904-1906 yıllarında yapıldığı sanılan Ticaret Lisesi binası ve kapısı dorkorini - iyon tarzında olup,Yunan mimarisi özelliklerini taşımaktadır. Cumhuriyetin ilanından sonra askeri kışla olarak kullanılan bina 1945-1946 yılından itibaren Ticaret Lisesi olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Şebinkarahisar Kalesi: Kalenin bugünkü giriş kapısı ve çevresindeki surlar Selçuklu (Mengücekli) Osmanlı dönemlerine aittir. Kale kapısı üzerindeki kitabe ve Selçuklu çift başlı kartal kabartması da 1896 yılında Rumlar tarafından yerinden sökülüp yok edilmiştir. İç kale sur duvarları ve kale duvarlarının yapısı Osmanlı döneminin 17-18 yy. özelliklerini göstermektedir.
Atatürk Müzesi: Şebinkarahisar İlçesi'nde Emin Tüfekçi Bey'in evi 1982 yılında Atatürk Müzesi haline getirilmiş ve ziyarete açılmıştır. Bu ev geleneksel Karahisar evlerinden birisidir. İki yana eğimli çatı içerisinde yerleştirilen köşk odada 1924 yılındaki ziyareti sırasında Atatürk bir gece kalmıştır.
Meryemana Manastırı: Manastırın ilk kuruluşu bazı kaynaklar tarafından 481-490 yıllarında konulmaktadır. Osmanlı döneminde manastır epey parlak bir dönem yaşamıştır. Bugünkü kalıntılar 19.yy dan kalmadır. Araştırmacılar ortaçağ manastırının yanarak yok olduğunu ve 19.yy.da yenilendiğini belirtmektedirler.
Kuvay-ı Milliye ve Osman Ağa Müzesi: Milli Mücadelede Giresunlu Kuvâ-yı Milliye kahramanlarımızın anılarını yaşatacak resim, büst ve belgeler bulunmaktadır. Müzede tarihi Giresun fotoğrafları, Atatürk' ün Muhafız Alayı Komutanı Topal Osman Ağa ve Giresun uşaklarının fotoğrafları ile Giresunlu şehitlerin fotoğrafları yer almaktadır. Ayrıca Topal Osman Ağa'nın ve Binbaşı Hüseyin Avni Alpaslan'ın büstleri ile tarihi tüfek, tabanca ve kitaplar bulunmaktadır.
Kaplıcalar ve İçmeler:
Beğile İçmesi: Giresun kent merkezindedir. Açıkta kaynar. İçimi hoştur.
Bulancak İçmesi: Bulancak bucağındadır. Gelip geçenler içer.
Tanzara İçmesi: Tanzara bucağındadır. Açıkta akar. İdrar yolları için etkilidir.