Kaleler
Mardin Kalesi
10 yüzyılda Hamdaniler tarafından inşa edilen kale, 1 km uzunluğunda, 30-150 m genişliğindedir Çeşitli zamanlarda Mardin’e uğrayan gezginlerin verdikleri bilgilerden kalede çok sayıda yapı olduğu anlaşılmaktadır Mardin'e hâkim bir manzaraya sahip kalenin bir başka özelliği de, doğal kaya üzerine çok az eklentilerle müstahkem bir hale getirilmiş olmasıdır
Fafih Kalesi
Ömerli’nin 8 km güneydoğusunda, Beşikkaya köyü yakınındadır Kalenin bulunduğu yer aynı zamanda eski bir yerleşim bölgesidir
Rabbat Kalesi
Derik ilçesinin 15 km batısında, Hisaraltı köyü sınırları içindedir Köyün kuzeyinde yer alan dar bir vadide yükselen bir tepenin üstünde kurulmuş olan Rabbat Kalesi, Artuklu devrinin en büyük eserlerinden birisidir
Marin - Merdis Kalesi
Nusaybin ilçesinin 15 km kuzey doğusunda Eskihisar köyünde yer alan Marin Kalesi, eski Merdis şehrinin içinde yüksek bir kayalık üzerinde inşa edilmiştir Kalenin çevresi yaklaşık 1500 m olup, 12 kule ile desteklenmektedir Kalenin kimler tarafından yapıldığını gösterir herhangi bir buluntu yoksa da, inşa tarzı Bizans yapımı olduğuna işaret etmektedir
Aznavur Kalesi
Nusaybin ilçesinin 14 km kuzey doğusunda yer alan Aznavur Kalesi, geniş bir vadide yükselen iki tepe üzerinde kurulmuştur 970 yılında Abdullah Bin Hamdan tarafından inşa ettirilen kale 400 m uzunluğunda ve 30-60 m genişliğinde olup, 14 burç ve 2 gözetleme kulesi ile tahkim edilmiştir
Camii - Medrese ve Külliyeler
Şeyh Çabuk Camii
Cumhuriyet Alanındadır 15 yüzyıla tarihlenen yapının ana mekânı çarpık bir plana sahiptir Bahçesine basit, sivri kemerli kapıdan, ana mekâna ise kuzeybatıdaki kapalı bölümden girilir Güneyinde türbe ya da zikir yeri olduğu düşünülen çapraz tonozlu mekân yer alır
Hamit Camii
Savur Kapısı’na giden yol üzerindedir En erken 15 yüzyıla tarihlenebilen yapı 19 yüzyıl sonlarında onarımını yaptıran kişinin adıyla anılmaktadır Kuzeydeki basit bir kapıdan avluya girilir
Şeyh Mahmut Türki (Şeyh Ali) Camii
Necmeddin Mahallesi’ndedir 15 yüzyıl Artuklu yapısı olduğu sanılmaktadır Dıştan basit bir ev görünümünde olan yapı minaresizdir; ancak kuzeydeki kalıntının minare kaidesi olduğu öne sürülmektedir
Pamuk Camii
Medrese Mahallesi’nde, ana caddededir Yapının altındaki depoda yağ küpleri bulunduğundan bir Bizans şapelinin üstüne yapıldığı sanılmaktadır 11 yüzyıl kayıtlarında ise yapıyı Şeyh Mehmet Dinari adlı kişinin yaptırdığı yazılıdır Yapının ana mekânı, ortada çapraz tonoz, yanlarda ise beşik tonozla örtülüdür
Reyhaniye Camii
Çarşı içinde, Ulu Cami ile Şehidiybe Medresesi arasındadır Yazıtlarının 19 yüzyıldan olmasına rağmen 1540 tarihli vakıf kayıtlarında adı geçmektedir Reyhanîye Camii’nin 15 yüzyıl sonunda ya da 16 yüzyıl başlarında yapıldığı, 19 yüzyılda da onarıldığı tahmin edilmektedir Ana mekân, yörede çokça rastlanan mihrap önü kubbeli yapıların gelişmiş bir örneğidir Kare kaideli, sekizgen gövdeli minarenin şerefeden sonrası silindirik biçim alır ve sivri külahla son bulur
Arap (Azap) Camii
Savur Kapısı’na giden yol üstündedir Yapım tarihi bilinmemekte birlikte, 16 yüzyıl kayıtlarında adı geçen Azaplar Ağası Mescidinin bu yapı olduğu sanılmaktadır Dikdörtgen planlı, beşik tonozlu caminin girişi batıdadır
Zairi (Şeyh Muhammed Ezzerar) Camii
Necmeddin Mahallesi’nin güneyindedir Giriş kapısı üstündeki yazıtta 17 yüzyıl sonunda yapıldığı yazılıdır Avlunun güneyindeki kareye yakın planlı ana mekân Geç dönem ekleriyle geniş bir alanı kaplamıştır Yapı minaresizdir
Hacı Ömer (Halife) Camii
Diyarbakır Kapısı’na doğru, ana caddenin güneyindeki sokak içindedir Mimari biçimi, yeni sıvanın altında kabartma olarak beliren 1724/1725’in yapım tarihi olabileceğini düşündürmektedir Avlusu ve ekleri ile dikdörtgen bir alan kaplayan cami moloz taştandır Ana mekân kuzeydeki basit bir kapı ile girilen, beşik tonozlu dikdörtgen planlı bölümdür
Ulu Cami (Cami-i Kebir)
Mardin’deki camilerin en eskisidir Altı paye üzerine oturan kubbe bütün mekâna hâkimdir Çapraz tonozlu revaklardan yalnız kuzeyde beş bölüm kalmış, diğerleri kaybolmuştur Burada revaklar arasında küçük bir eyvan dikkati çeker
Minaresi, Artuklu Hükümdarı Kudbeddin İlgazi zamanında inşa edilmiştir (1176) Artuklu hükümdarlarından Melik Salih bir kısım malını bu camiye vakıf yapmıştır Bunlar 38 dükkân, 1 hamam, Bab-ı Cedid civarında bir bahçe ve Mardin köylerinde birçok bağdan oluşur Mardin’in en önemli ibadet merkezlerinden biri olan Ulu Cami, devasa yapısıyla tarihin ihtişamını günümüze taşımaktadır
Abdüllatif (Latifiye) Camii
Cumhuriyet Alanı’nın güneyindedir Taçkapı yazıtından 1371’de Artuklu sultanlarından ikisinin döneminde görev almış Abdüllatif’in yaptırdığı anlaşılmaktadır Günümüzdeki minareyi 1845’te Musul Valisi Gürcü Mehmet Paşa yaptırmıştır Caminin bulunduğu avluya, doğu ve batıdaki kapılardan girilir Doğudaki taç kapı Mardin’deki kapıların en iyi korunmuş olanıdır Caminin güneydeki avluya geçiş yerleri geç dönemlerde küçültülmüş ya da kapatılmıştır Günümüzdeki yapıya doğudan açılan kapıdan girilmektedir Minber ve mahfil, geç dönem Selçuklu ahşap işçiliğinin özgün örnekleridir
Melik Mahmut Camii
Savur Kapı’da bulunmaktadır Yatık bir dikdörtgen alanı kaplayan ve yanlardan dar sokakların ayrıldığı, taş işlemeli ana girişi küçük bir meydana açılmaktadır
Kitabesinden 1312-1362 yılları arasında Artuklu Hükümdarı Melik Salih tarafından yaptırıldığı anlaşılmaktadır Halk arasında bu camiye Melik Mahmut Camii adı verilmekte olup, bu adın Artuklu Hükümdarı Melik Mahmut'un burada bulunan kabrinden kaynaklandığı düşünülmektedir
Şehidiye Camii ve Medresesi
Şehidiye Mahallesi’ndedir Kâtip Ferdi, bu yapının Sultan Melik Nasruddin Artuk Aslan tarafından 1201-1239 yaptırılıp kendisinin de buraya gömüldüğünü bildirmektedir Araştırmacılar, medreseyi genellikle 13 yüzyıl başına tarihlendirmektedir Her iki durumda da medrese 13 yüzyılın ilk yarısında kurulmuş olmalıdır 1916 yılında camiye bu gün ayakta duran minaresi ilave edilmiştir
Kızıltepe Ulu Cami
Kızıltepe ilçe merkezinin kuzeybatısındadır Mihrap üstündeki yazıttan 1204’te tamamlandığı anlaşılmaktadır Yapı kesme taş ve tuğladandır Avlu dikdörtgen planlıdır Avlunun doğusunda ve batısında benzer mekânlar yer almaktadır Dış duvarlardaki çıkıntılar temel izleridir Cami, dikdörtgen planlı ve üç neflidir Ana mekândaki zengin taş işlemeli mihrap nişi dikkat çekicidir
Eminüddin Külliyesi
Kentin güneybatısında, Mesken Mahallesi’ndedir Artuklu Sultanı Necmeddin İlgazi (1108-1112) ile kardeşi Eminüddin yaptırmıştır Eminüddin’in başlatıp ölümünden sonra kardeşi Necmeddin İlgazi’nin tamamlattığı yapılar topluluğu cami, medrese, hamam, çeşme, bimaristan (hastane) yapılarından oluşmaktadır Mimarı bilinmemektedir
Şeyh Kasım Halveti Türbe ve Mescidi
Yeni Kapı Hamamı yakınında, evler arasındadır 15 yüzyıldan sonra yapıldığı tahmin edilmektedir Hazireli, namazgâhlı küçük bir yapıdır Son yıllarda onarılarak avlunun kuzeyine eyvan ve ekler yapılmıştır
Zinciriye Medresesi
Medrese Mahallesi’nin kuzeyinde yer almaktadır 1385 yılında Melik Necmeddin İsa tarafından yaptırılmıştır “Sultan İsa Medresesi” adı ile de tanınır Timur ve ordusuyla mücadele etmiş olan Melik İsa bir süre bu medresede hapsedilmiştir
Girişindeki taş işlemeler ve dilimli kubbeleriyle dikkat çeken medrese iki avlulu ve iki katlı olup, avluların dışında kalan mekânlar iyice yayılmıştır Medresede Sultan İsa Türbesi ve birçok eski kitabe mevcuttur Medrese aynı zamanda rasathane olarak kullanılması dolayısıyla yüksekte kurulmuştur Bu yapı, geçmişte müze olarak da kullanılmıştır
Sıttı Radviyye (Hatuniye) Medresesi
1177 yılında Kutubeddin İlgazi’nin annesi tarafından Sıtraziye Camii ile aynı tarihte inşa ettirilen Hatuniye Medresesi, iki eyvanlı ve revaklı avlulu, iki katlı bir yapıdır Ana eyvanın yanında, içi rölyef bezemeli tromplu kubbesi ile türbe yer alır Cami içinde Hz Muhammed’e (SAV) ait olduğu kabul edilen ayak izi mevcuttur Lahitler bu yöredeki Artuklu eserlerinin en önemlilerinden biri olan bu medreseyi ayrıcalıklı bir konuma sokar
Şah Sultan Hatun Medresesi
Akkoyunlu Hükümdarı Kasım Bin Cihangir’in yeğeni İbrahim Bey tarafından yaptırılmıştır Medrese, Tekke Mahallesi’nde bulunmaktadır
Melik Mansur Medresesi
Artuklu eseri olan bu yapı, Gül Mahallesi’nin kuzeydoğusundadır İçinde lahitlerin bulunduğu bu medrese günümüzde mescit olarak kullanılmaktadır
Altunboğa Medresesi
Yapı, merkez ilçede bulunmaktadır 13 yüzyıl sonu ile 14 yüzyıl başında yapılan medresenin günümüzde çeşme olarak kullanılan bölümü sağlamdır
Kasımiye Medresesi
Mardin kentinin güneybatısındaki tepelerin altında yer alan yapının inşasında düzgün kesme taş kullanılmıştır Yapının mimari tarzından, Artuklu devrinde yapımına başlandığı ve Akkoyunlular döneminde tamamlanmış olduğu anlaşılmaktadır Plan özellikleri, taş işçiliği ve süsleme motifleri, devir özelliklerine uygun olmasa da, bu anıtsal yapının Mardin’deki Artuklu devrinin son eserlerinden birisi olduğunu söylemek mümkündür
İki teras üzerine iki katlı olarak inşa edilmiş medrese, cami ve türbe ile birlikte külliye şeklindedir
Kiliseler - Manastırlar
Meryemana Kilisesi ve Patrikhanesi
1860 yılında yaptırılan kilise, akustik bir ses düzenine sahiptir Kilisede, patriğin oturma yeri ve vaaz yeri ahşap el işçiliği ile süslenmiş olup, zarif bir görünüm sergilemektedir
Patrikhane, 1895 yılında inşa ettirilmiştir 1988 yılında Kültür Bakanlığı’na devredilen Patrikhane, restore edilerek 1995 yılından itibaren müze olarak kullanılmaya başlanmıştır Eski Patrikhane binasının bir kısmı, 1914-1915 yıllarında yapılan genişletme çalışmalarında yıkılmıştır
Mor Mihayel Kilisesi ve Burç Manastırı
185 yılında inşa edilmiştir Daha eski dönemlere ait bölümler mevcuttur Yeniyol Caddesi’nin alt tarafındadır
Mor Behnam (Kırklar) Kilisesi
5 yüzyılda yapılmıştır Şar Mahallesi’ndedir Kilise üç giriş kapısı, ince taş işçiliğine sahip mihrapları, dört yüz yıllık ahşap mihrap kapıları, 1500 yıllık kökboyası baskılı perdeleri, geniş avlusu içinde çan kulesi evi ve adeta dantel gibi işlenmiş taş oymacılığı örneklerinin yer aldığı divan ile dikkat çekmektedir 1170 yılında kırk şehitlere ait kemikler bu kiliseye getirilmiştir Bugün Mardin Metropolitlik Kilisesi’dir