Kültür Mozaiği: Ardahan'ın Tarihi Mekanları ve Yerleri

Ardahan'ın Tarihi Mekanları ve Yerleri

Ardahan Merkez Mevlit Efendi Camii
Ardahan Merkez Mevlit Efendi Camii

Ardahan şehir merkezinde Halil Efendi Mahallesinde, kalenin yaklaşık 150-200 m. doğusunda yer almaktadır. Giriş kapısında bulunan kitabeye göre, yapımı 1701 tarihinde inşa edildiği anlaşılmaktadır. Ancak bu caminin yakın tarihlerde beden duvarlarının yarıdan yukarısı ve üst örtüsü yenilenmiştir.


Posof Merkez Camii


Posof merkez camisinin minberinde kitabeye göre 1868 tarihinde inşa edildiği anlaşılmaktadır. Cami, boyuna dikdörtgen planlı olup, kesme taşlardan yapılmıştır. İç yapısı Osmanlı mimarisini yansıtmaktadır. Ayrıca caminin doğusunda yer alan dikdörtgen hazire alanında bulunan bir lahitte yazan 1771 tarihi caminin tarihinin minberindeki tarihinden daha eskiye dayandığını düşündürmektedir.

Derviş Bey Camii

Ardahan da Tugay Komutanlığının yanında ki parselde inşaa edilmiş bulunmaktadır.

Cümle kapısı üzerinde, iki tarafta yatay dikdörtgen panolar halinde yer alan yazılarda h.1285/m.1869 tarihi okunur. Yapıya adını vermiş olan Derviş Bey’in kimliği hakkında biyografik bilgi mevcut değildir. Caminin sağ ve sol tarafındaki panolarda “İslam’dan daha yüksek bir şeref yoktur”ibaresi ve altında 1285 tarihi verilmiştir.

Camii esas plan itibariyle dikdörtgen konumlu plan şemasına sahiptir. Girişin önünde yer alan mahfel, taşıyıcı ve kirişleme sistemiyle, ana hacmi iki bölüm halinde ifadelendirmiş, böylece içten ahşap kubbe dıştan, dıştan oturtma çatı ile örtülmüştür. Duvar kalınlığı 0.80m.olan yapının Minareside Camii gibi muntazaman kesme taştan imal edilmiştir.

Kaleler

Ardahan Kalesi

Ardahan Kalesi çevresinde yapılan Prehistorik araştırmalar, (M.Ö. 3500-2000) Eski Tunç Çağı’na ait yarlaşmanın varlığını ortaya koymuştur. Ardahan Kalesi, Osmanlı döneminde 16. yüzyıl ortalarında, Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle inşa edilmiş ve günümüze kadar ulaşmayı başarmıştır. Tarihi oldukça eskilere dayanan Ardahan Kalesi’nde yapılan kazılar bölgenin çeşitli krallıkların hâkimiyetine girdiğine göstermektedir.

Şehir merkezinin kuzeyindeki Halil Efendi Mahallesi ile şehir merkezini birbirinden ayıran Kura Nehri’nin hemen sol kıyısında bulunmaktadır. Kale mimari açıdan dikdörtgen planlıdır. Giriş kemerinin hemen üzerinde, yapıldığı tarih 1544 olarak yazılmaktadır. Dikdörtgen plan oluşturan sur duvarları, 745 m. uzunluğundadır. Baştanbaşa kare tabanlı ve çokgen planlı çok sayıda kule ile desteklenmiştir.

Savaşır (Cancak) Kalesi

Posof ilçesine bağlı savaşır (Cancak) köyünün güneydoğusunda, üç yanı vadi ile çevrili sivri bir tepe üzerinde konumlandırılmıştır.

Kinzi Kalesi

Ardahan’ın yaklaşık 30 km. batısında Bağdeşe (Kinzodamal) köyünün kuzeyinde, Bülbülan Yaylası’nın güneydoğusunda yer alan bir kaledir.

Sevimli Kalesi

Hanak ilçe merkezinin yaklaşık 18-20 km. güneydoğusundaki Sevimli (Vel) köyünün takriben 500 m. güneyinde, Kura Nehri vadisinde, yarımada biçimli sarp bir tepe üzerinde yer almaktadır.

Kalecik Kalesi

Göle ilçesine bağlı Kalecik köyünün yaklaşık 450-500 m. Güneyinde, köyden gelen derenin oluşturduğu vadi eli Kura Vadisi'nin kesiştiği noktada sarp bir alana kurulmuştur.

Şeytan Kalesi


Çıldır ilçesinin Yıldırımtepe köyü civarında olan bu kalenin, Ortaçağ’da yapıldığı tahmin edilmektedir. Çıldır’a 1 km. uzaklıktaki Yıldırımtepe köyünün yaklaşık 1,5 km. kuzeydoğusunda bulunan Karaçay Vadisi’nde oldukça sarp bir alana inşa edilmiştir.

Kurtkale


Çıldır ilçe merkezinin yaklaşık 36 km. kuzeydoğusundaki Kurt kale nahiyesinin 1 km. güneyinde ve Gürcistan sınırında bulunmaktadır. Yakınındaki nahiyeye de adını veren Kurtkale’nin tarihi ve adını nereden aldığı konusunda kesin bilgi yoktur.

Kazan Kale

Ardahan’ın yaklaşık 12-13 km. kuzeydoğusunda, Kura Vadisi’nin nehrin akış yönüne göre sağında, vadinin sınırlandığı dil biçimindeki yükselti üzerinde yer almaktadır. Kesin tarihi bilinmeyen kale çevresinde, eski yerleşim izleri mevcuttur.

Altaş (Ur) Kalesi

Ardahan- Hanak karayolunun 18. km’sindeki Altaş (Ur) köyünün doğusunda yer alan sivri bir tepe üzerine kurulmuştur. Tarihi kaynaklarda sadece adı ve yeri belirtilen kalenin, ilk yapım tarihi kesin değildir. Ancak 7.- 8. yüzyıldan beri bu kalenin mevcut olduğu anlaşılmaktadır.

Kırnav Kale


Hanak ilçesinin 5 km. güneyindeki Çayağzı köyünün yaklaşık 400 m. batısında Ardahan– Hanak karayolu üzerinde Hanak Çayı kenarında yer alır. Bu kalenin de kesin inşa tarihi bilinmemektedir. Ancak bugünkü kalıntıların, Ardahan Kalesi’ne ait kalıntılarla aynı duvar tekniğine sahip olması dikkat çekicidir.

Ardahan Kalesi


Aras, Kur, Çoruh havzalarının ve bu havzaları çeviren dağların yüksek düzlükleri ile geniş otlakların varlığı, bu havzalarda çok eskilere inen, hayvancılığa dayalı yaşama biçimine sahip yerleşme yerlerinin doğduğunu, yaşadığını açıklar.

Kars, Ardahan, Artvin İlleri ile bağlı ilçelerinin kuruluş ve devamı hayvancılık ile yüksek ovaların tarım imkânlarına bağlı olarak yaşayan insanların buralara göç etmesiyle başlamıştı. Bu tarih, araştırmalarında m.m. 9000-8000’lere kadar inmiştir.

Çıldır’ın Akçakale’sinde de ortaya konan menhir dolmenler m.ö. 4000 yıllarını açıklar.

Ardahan Kalesi’nde yapılan prehistorik araştırmalar da (m.ö. 3500-2000) ilk Tunç çağı’na ait yerleşmenin varlığını, ortaya koymuştur.

Ancak Osmanlı döneminde 16. yy. içlerinde Ardahan’da Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle günümüze ulaşan kale inşa edilmiştir. Kür Nehrinin bir tarafında günümüzde, kale dışında yaşamını sürdüren eski Ardahan’daki kale , eğimli bir düzlük üzerinde, Kür Nehri üzerinde inşa edilmiştir.

Kapısı üzerinden Arapça kitabeden, Kanuni Sultan Süleyman tarafından h.963/m.1544 yılında inşa ettirildiği öğrenilmektedir.

Batıda açılan anıtsal kapı, iki yanı kuleli, hafif sivri kemerli eyvanımsı hacim içinde, üzerinde kitabenin yer aldığı, yay kemerli bir açıklıktır. Topografyaya uygunluğu sağlanmış, dikdörtgen planlı yapı, yörenin bazalt taşıyla örünmüş geniş duvarlar üzerinde dendanlara sahiptir.

Kale konumu itibariyle bütün Kür Nehrinin Ardahan yüksek ovasındaki havzasını görecek yerde inşa edilmiştir.

Askeri birliğin koruma ve kullanımında olan kalede batı kapısından başka üç kapı vardır ki, bunlardan kuzeydeki sonradan kapatılmıştır. Kür nehrine açılan tarafta (su kapısı, uğrun kapısı) (huruç kapısı)...

Kalenin duvar dokusunu oluşturan yöresel bazalt taşlar açık-koyu doğal renkleriyle yeşil çimenler üzerinde yükselmekte, doğudaki kireç harçlı derzler ile dendanların yüzeyinde oluşarak sararmış likeller, yapıya daha da renkli bir durum kazandırmaktadır.

Kuzey taraftan kale duvarlarına bakıldığında o estetik duyum bozularak yer yer definecilerin duvardaki tahribiyle karşılaşılır.

Aynı şekilde bir başka tahrip de, kale beden duvarlarındaki ahşap hatıllar ve rüzgar yaranların, duvar dokusundan çıkarılırken verilen tahribatlardır.

Ardahan kale’si askeri fonksiyonu ile karşı kıyıdaki askeri kuruluşlarla birlikte sadece Ardahan’ın merkezini değil bütün ovasını yüzyıllar boyu izlemektedir.

Akçakale Ada Şehri Kalıntıları

Çıldır Gölü’nün içerisinde yer alan Akçakale Adası, doğal güzelliklerinin yanı sıra, birinci derecede arkeolojik sit alanıdır. Çıldır ilçe merkezinin yaklaşık 27 km. güneydoğusunda yer alan Akçakale köyünün hemen batısında bulunan bir ada şehrine ait kalıntılardır.

Çıldır / Taşköprü Kitabeleri

Çıldır ilçe merkezinin yaklaşık 30 km. güneyindeki Taşköprü köyünde köyün kuzeyini sınırlayan kayalıkta, büyük bir kaya üzerinde yer alan bir kitabedir. Bölgedeki en eski kitabe olduğunu sanılan bu kalıntının Urartu Krallarından II. Sarduri’ye ait olduğu ifade edilmektedir